13 Ocak 2011 Perşembe

Hurıye-durıye-nurıye



Huriye Nuriye ve Düriye 75-80 yaslarinda çok eski üç arkadastir. Bir gün Huriye Nuriye’ye telefon eder ve birlikte Düriye’ye giderler. Biraz muhabbetten
sonra Düriye kahve yapar ve içerler.

Biraz sonra Düriye yine :

-"Ay kusura bakmayin unuttum birer kahve yapayim da içelim" der. Huriye ve Nuriye birsey demezler ve içerler. Aradan biraz zaman geçer.

Düriye yine :

-"Size bir kahve bile yapmadim hemen yapayimda içelim" der ve yapar getirir. Bizimkilerde yine itiraz yok. Aksama dogru Huriye ve Nuriye kalkarlar
yola düserler. Yolda bastonlari ile yavas yavas yürürken aralarinda su konusma

geçer;

Huriye :

-"Kiz Nuriye gördün mü Düriye’yi..!!! Ne kadar pinti olmus. Bize bir kahve bile ikram etmedi"

Nuriye :

-"Kiizzz Düriye’yi ne zaman gördün??"

__________________________________

anne karnında ilk şikayet:)))))






Türkçenin azizliği ..!!

Carrefourun ilk açıldığı zamanlar mağazada anlık indirim duyurularını eden kişi şöle dedi
pantolonları indirdik orta reyonda sizleri bekliyoruz




>>>Geçtiğimiz ramazanın Kadir Gecesi'nde teravih namazını kılmak
için camiye
gittim. Erkekler alt bölümde kadınlar ise perdeyle ayrılmış
üst bölmede
hepbirlikte namaza durduk. Kadınlar her defasında secdeye 3-4
saniye geç
vardıklarından üstten gelen ses ile bizim hareketlerimiz
arasında bir
uyumsuzluk başgösterdi. Bu keyfe keder "senkronizasyon sorunu"
mahalle
>>>imamımızın akıllara ziyan bir şekilde duruma müdahale ederek
üst kata
seslenmesi ile son buldu: "Bayanlar! Geç kalmayın erkeklerle
yatıp
>>>erkeklerle kalkın!"
>>>



>>>Benzin istasyonunda arabamın deposunu doldurdum. Kredi kartımla
ödeme
>>>yapmak için arabamın yanından ayrılmıştım ki bir kadının
arabama
bindiğini
gördüm. Ben şaşkın bir şekilde arabama doğru koştururken
kadın hızla
istasyondan ayrıldı. Ne olduğunu anlayamadan tekrar geri döndü.
Özür
dileyerek "Arabaları karıştırmışım." dedi. Arabalarımız
benziyor muydu
diye merak edenler için sadece şunu söylemek istiyorum:
Arabalardan biri
beyaz diğeri siyahtı
>>>



lise yıllarında milli güvenlik hocamız bi kızı kaldırıp subay rütbelerini küçükten büyüğe sıralamasını istemişti sıralamayı aynen yazıorum
teğmenüsteğmenyüzbaşıbinbaşıyarbaşı ve albaşı





duyduğum kan anonsu üzerine kan vermek için hastaneye gittim sonra elime bir broşür verip doldurttular

sorulardan biri son iki yıl içinde cinsel ilişkiye girdiniz mi?şeklindeydi karşımdaki hemşireyi beğenip karizmayı çizdirmemek için evet dedim
fakat testi hemşireye verirken gözüm o soruya takıldı soruyu yanlış okumuşum meğer son iki yıl içinde eşcinsel ilişkiye girdinizmi die soruyormuş
sonuç: blimum HIVtestlerinin sonucunu yarım saat lobide bekledin neyine senin hemşireyi etkilemeye çalışmak ver kanını git dimi






yazın arabayla gezerken bi polis ekibi bizi çevirdi gençler alkol varmı şeklindeki sorusuna şöle cvp verdik yok valla hepsini içtik




>>>Yer Bahariye İstanbul. Ana yoldan geçmekte olan bir polis
arabasındaki
megafondan bir anons yükseliyor: "X plakalı aracın sahibi
lütfen hareket
ediniz." Karşı taraftan geçmekte olan diğer bir polis
arabasının
megafonundan duyulan anons ise şu: "Lütfenini yiyimm Mistafaaaa."
Yurdum
polisi yaaaa.
>>>


>>>Arkadaşımın sevgilisi komiser. Geçenlerde ikisi arabada sohbet
ederlerken
'Bilmem kaç merkez yolda üç tane or...pu var. Tamam.' diye bir
telsiz
anonsu gelmiş. Erkek arkadaşı çok utanmış ve hemen telsize
sarılıp
telsizin diğer ucundaki memura ´Bu ne biçim anons malum kadın
deyin biz
anlarız.´ diye fırça atmış. On dakika sonra gelen telsiz
anonsu ikisini
de
kahkaha krizine sokmuş. ´Komiserim malum kadınlar or...pu
değilmiş.Tamam.´
>>>

Kahraman Tazeoğlu - Bu Sonu Önce Ben Yazdım

Kahraman Tazeoğlu - Bu Sonu Önce Ben Yazdım


.



bu sonu önce ben yazdım
kimselerin başını bile bilmediği o günlerde



.



ayrılık sevgiyi hissettiğim ilk anda korkum oldu



.



seni bulup bulup yitirdim düşlerimde
sonra yeniden buldum yeniden yitirdim



.



bende kalacağın bir yarın kurgulayamadım
sevgiyi ve korkuyu birlikte yaşadım





.




bu yüzden bir daha göremeyecekmişim gibi uzun ve derindi bakışlarım
her yeni buluşma ilki kadar heyecanlıydı ve sensizlik hep seninleydi...



***



bilseydin ayrılığa yazgılanmış bir sevgiye açar mıydın yüreğini
takvimden günleri birer ikişer çalmama
aylara yıllara yerleşmeme izin verir miydin
görüyor musun farkında olmadan ne çok şey paylaşmışız seninle



bu sonu önce ben yazdım
kimselerin başını bile bilmediği o günlerde
hayallerin ardından serüvenlere sürüklendik seninle
hiç görmediğimiz ülkelerde hayatlar kurar evler döşerdik
kısa vadeler seçerdik hayatlarımızı yenilemeye
o gün gelmezdi bir türlü
vade dolmazdı
birileri çıkar yolumuzu değiştirirdi
yeni hayaller armağan ederdi bize
çocuk olur kanardık
sonuna kadar gidilecek yollar yerine böyle kopuk maceralara tutkunduk
seviyorduk
bir yaz gecesi dolunaydı
bana bakmıştın.
bende korkularımı yenmiştim
bizden başka inanacak kimsem kalmamıştı
yorgunduk kazanmak zorundaydık üstelik
adımlarımıza güç verecek sağlam zeminlerden yoksunduk
içimiz bir kararsa bir daha güneşi göremezdik
birbirimize güvendik, bize aşılmayacak dağ taş kalmadı sandık
en güzel günlerimizdi o günler




bu sonu önce ben yazdım
kimselerin başını bile bilmediği o günlerde
sonra her şey değişiverdi
umutlarımızı yitirdik
kendi ayak izlerimizden yürüdükçe birbirimize
dostluğun vermiş olduğu lezzeti üretmekten bıkkın
kışkırtıcı huysuzluklardan medet umduk
ayrı dünyaları özledik
kendi peşimizden koştuk başkaları diye
şimdi şarkılar söylediğimiz birbirimizin gözlerinde eriyip gittiğimiz puslu gecelerin kokusu burnumda tütüyor
beni beni böyle bir gecede öldürmeliydin
bir cennetten bir cennete geçmeliydim
itirazım olmazdı
sürgünleri bana vermemeliydin.
Beni beni böyle bir gecede öldürmeliydin
ayrılık çığlıkları kanımı dondururken
gemilerimi yakacak çılgınlıklarımı gemleyip
kendime ve sana en mutlu bölünmeleri vaat etmiştim
benden armağan olacak bütün bensizlikleri reddettin
ve ben hiç bilmediğim dokunuşlarınla yüreğimden izlerini kazıdım
bu sonu önce ben yazdım !

güzellllll...


Bir Kısır Döngü


 




Hangi soru işaretinde asılı kaldı yaralı ruhum
Neden ?!...
Niçin ?!...
Niye ?!...
Kaç yalanın esiri oldum körü körüne
Bembeyaz karanlıklarım mı sebebim oldu ,
Yoksa herşeye inat simsiyah beslediğim umutlarım mı ?
Kimin ahı sindi üzerime
Yaradan neden reva gördü bu kadar acıyı bana ?
Ruhum duvarlara sığmaz oldu
Dışardaki boşluklar ferahlatmıyor içimi
Uzaklıkar mı yıkıyor benliğimi yoksa dokunacak kadar yakın olup da seni hissedememek mi
Bir ksıır döngü işledi içime
Ne bedenim ruhumu esir alabildi
Ne ruhum hükmedebildi beynime...

Fasl-ı Mavi

Buselik Sabahlar

Bir başkayım bugün,
Buselik bir sabaha uyandım.
İçimde anıların sarhoşluğu var...
Hafiften başım dönüyor sanki.
Hani diyorum ki evden işe giderken bir çılgınlık mı yapsam ?
Kanun ve ney eşliğinde uzaklara kaçsam,
Musiki gibi bir hayat yaşar mıyım acaba ?
İçimden gelen sesleri dinledikçe huzur bulur muyum ?...
Bugün buralardan kaçasım var ,
Sıkıldım bu şehrin gürültüsünden .
İçim daralıyor yalancı suretlere bakarken ,
Her yanım oyun herkes oyuncu ,
Bugün buralardan kaçasım var ...

Fasl-ı Mavi